SEVDA DENiZi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SEVDA DENiZi

sevenlerin sevilenlerin mekani
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

Paylaş | 
 

 BEKLENEN OSMANLI NASIL GELECEK?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin

Cinsiyet : Erkek Zodyak : Boğa çin astrolojisi : Kaplan Mesaj Sayısı : 320 Doğum tarihi : 08/05/62 Kayıt tarihi : 26/08/09 Yaş : 62 Nerden Nerden : ALMANYA/MANiSA İş/Hobiler : KALFA Lakap Lakap : SEHZADE

BEKLENEN OSMANLI NASIL GELECEK? _
MesajKonu: BEKLENEN OSMANLI NASIL GELECEK?   BEKLENEN OSMANLI NASIL GELECEK? Icon_minitimeÇarş. Haz. 02, 2010 4:19 am


İnsanlığın barışa huzura ve kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bu yıllarda tek çıkar yol güzel ahlaklı adaletli inançlı ve vatansever nesiller yetiştirmektir. Bunun yolu ise modern çağın iletişim araçlarını ve yöntemlerini kullanarak milli ve manevi değerlerin yüceltilmesidir. Yeni yetişmekte olan Türk gençliği sahip oldukları Türk ve Müslüman kimliği Osmanlı mirası konusunda modern kitle iletişim araçları vasıtasıyla bilinçlendirilmelidir. Müslüman-Türk kimliğinin öneminin tam olarak anlaşılması için bu kimliği taşıyan insanların asırlar boyunca tüm dünyaya nasıl nizam verdiği anlatılmalıdır.

Türk Milleti tarih boyunca her biri diğerinden güçlü 16 devlet kurmuş ve bu devletlerin yönetiminde gösterdiği üstün kabiliyetle tüm dünya milletlerine tarih boyunca örnek olmuştur. Selçuklu ve Osmanlı devletleri başta olmak üzere Müslüman-Türk Milleti'ni güçlü kılan unsurları sadece askeri güçle açıklamak ise mümkün değildir. Dünyanın en karışık ve en hassas bölgesini asırlar boyunca hakimiyeti altında tutan gücün altında o dönemde Kuran ahlakına dayanan bir ahlak anlayışı yatmaktadır.

Rabbimiz tarafından Kuran'da bildirilen bu ahlakın başlıca özellikleri zulümden ve haksızlıktan uzak durarak dürüst ve mert davranmak koşullar ne olursa olsun adaleti her zaman ayakta tutmak hoşgörüden ve uzlaşmadan yana olmaktır. Bu özellikler nedeniyledir ki kendilerine tabi olan halklar da her zaman Müslüman Türklerin yönetiminden razı olmuş hatta çoğu zaman kendi istekleriyle onların yönetimleri altına girmişlerdir. En geniş anlamda Osmanlı İmparatorluğu'ndaki bu adaletli yönetim sayesinde tüm Balkanlar'ı Kafkasya'yı ve Ortadoğu'yu kapsayan coğrafyada üç dine ve muhtelif mezheplere mensup dilleri kültürleri ırkları birbirlerinden tamamen farklı milyonlarca insan bu hakimiyet altında asırlar boyunca huzur içinde yaşamışlardır.

Ancak günümüzde aynı topraklar üzerinde acı gözyaşı zulüm ve savaş bir türlü sona ermemektedir. Balkanlar Ortadoğu ve Kafkaslar'dan oluşan ve Türkiye'nin tam merkezinde yer aldığı "Osmanlı Coğrafyası" halen çok hareketli ve karışık bir yapıya sahiptir. Osmanlı Devleti'nden sonra bölgede oluşan boşluk henüz doldurulamamış ve gerçek anlamda bir güven ortamı sağlanamamıştır. Bu durum aynı topraklarda asırlar boyunca Osmanlı liderliğinde örnek bir "birlikte yaşama modeli" uygulayan Müslüman Türk Milleti'ne dikkati çekmektedir. Ve bu modelin günümüzde ve gelecekte de sadece Müslüman Türk Milleti tarafından gerçekleştirilebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır. Nitekim son yıllarda pek çok devlet adamı siyaset bilimci ve araştırmacı yazar başta Osmanlı Devleti olmak üzere Türk devletlerinin başarıyla yürütmüş olduğu adil yönetim sistemini incelemektedir. Bu incelemelerdeki amaç ise Türklerin gerçekleştirdiği sistemi temel alan yeni bir yönetim modeli oluşturmaktır.

Tarih gerek Ortadoğu’ya gerek Balkanlar ve Kafkasya'ya kalıcı barışın getirilebilmesinin Osmanlı mirasının varisi olan Türkiye'nin liderliğinde mümkün olabileceğini göstermektedir. Türkiye'nin liderliğinde oluşturulacak bir birlik hem çatışmaların sonu olup bölgeye kalıcı barışı getirecek hem de tüm bölge ülkelerinin güçlü bir ekonomik işbirliği içerisine girmeleriyle tüm halkların yaşam kalitesini yükseltecektir.

Türk Milleti son derece sağlam ve köklü bir mirasa sahiptir. Önemli olan bu mirasın önemini gereği gibi kavrayabilmek ve geçmişimize sahip çıkarak yüzümüzü geleceğe dönebilmektir.

Bu bölgede yaşayan devletlerin askeri siyasi ve ekonomik açıdan en güçlü olabilecekleri model birbirleriyle çatışmak yerine güçlerini birleştirmeleriyle oluşacak bir modeldir. Ortak bir dış politika bu devletleri dünya siyasetinde büyük bir güç haline getirecektir. Dolayısıyla 21. yüzyıla adım attığımız bu yeni dönemde Türkiye'nin geleceğe dair misyonu tarihteki Müslüman-Türk devletlerinin büyüklüğüne ve şanına yakışır nitelikte olmalıdır. Üstelik bu misyon tarihte olduğu gibi bugün de Türk Milleti'ni zirveye taşıyacak hak ettiği lider devletler arasına dahil edebilecek bir misyon olmalıdır. Dünya tarihinin en güçlü devletlerini kurmuş tüm Akdeniz ve Ortadoğu coğrafyasına nizam vermiş olan Müslüman-Türk Milleti'nin aramış olduğu çözüm ve çıkış yolları kendi tarihinde mevcuttur.

Asırlar boyunca şanlı devletler kurmuş 3 kıtaya hükmetmiş bir milletin torunları ve 21. yüzyılda yeni bir cihan devleti kurmaya aday bir milletin bireyleri olarak bizlere düşen ise Osmanlı'yı Osmanlı yapan tüm maddi ve manevi değerlerin önemini doğru bir şekilde anlamak ve uygulamaktır.

Osmanlı örneği göstermektedir ki Türk Milleti çok geniş bir coğrafyayı kolaylıkla yönetebilecek bir birikime yeteneğe ve güce sahiptir. Önemli olan Osmanlı'nın üzerinde yükselmiş olduğu değerleri iyi anlamak bunları yeniden ve çağımıza uygun şekilde yorumlamak ve uygulamaktır.

Geçmişte olduğu gibi bugün de Müslüman Türk Milleti sabrı imanı ve güzel ahlakı ile mazlumun yanında zalimin karşısında yer alacak farklı kültürlerden ve kökenlerden gelen insanları adalet ve hoşgörü potasında birleştirecek ve tüm dünyanın özlemini çektiği barış ve güvenlik ortamını oluşturacaktır.

21. yüzyıl Allah'ın izniyle tüm Müslüman ve Türk halkları için aydınlık bir çağ olacaktır...

Son yıllarda Ortadoğu’da kaos ve karmaşa yaşanması dünya tarihçilerini yoğun şekilde Osmanlı’yı araştırmaya yöneltti.

11-15 Eylül 2006 tarihleri arasında Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından gerçekleştirilen 15. Türk Tarih Kongresi’ne tam 750 yabancı bilim adamı katılmak için bildiri gönderdi.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu rekor derecedeki katılım talebinin tarih uzmanları arasında son yıllarda giderek artan Türkiye ve Osmanlı'ya olan ilgiden kaynaklandığını söyledi.

Yusuf Halaçoğlu bu yılki ilgiyi; “Ortadoğu’da yaşanan olayların geçtiği toprakların Osmanlı coğrafyasında bulunması tarihçileri bu topraklarda daha fazla araştırma yapmaya itiyor.” sözleriyle açıklarken Hazırlık Komitesi’nde yer alan Prof. Dr. İlber Ortaylı da eskiden sadece Avrupalıların ilgi gösterdiği Osmanlı’ya şimdi tüm dünyadan ilgi olduğunu belirtti.

Çanakkale Savaşı'nda başarıya ulaşılmasının nedeni olarak askerlerimizin İslam ahlakına olan bağlılığı gösterilmektedir.

Kuşkusuz ki Türk tarihinin en önemli olaylarından biri Kurtuluş Savaşı’dır. Bu savaşın kazanılmasında ise Türk Milleti'nin inançlı tavrının çok büyük bir rolü olmuştur. Genç-yaşlı demeden büyük fedakarlıklar gösteren Türk insanı vatanın müdafasına önemli bir katkıda bulunmuştur.

Çanakkale Savaşı sırasında kahraman ordumuzun da manevi gücüyle ayakta kaldığını gören ****** askerlerimizin kararlılıklarını şöyle ifade etmiştir:

Öleni görüyor üç dakikaya kadar öleceğini biliyor en ufak bir fütur (yılgınlık) bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuran'ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebesi'ni kazandıran bu yüksek ruhtur. (******'ten Seçme Sözler Derleyen: Cihat İmer Remzi Kitabevi 1989 s. 13)

Bu iman vesilesiyledir ki Türk Ordusu Çanakkale'de binlerce şehit vermesine rağmen en ufak bir gerileme ve sarsılma göstermeden kahramanca mücadele etmiştir.

Osmanlı modeli tüm dünyada büyük ilgi görüyor

Dünyaca ünlü belgesel kanalı History Channel tarafından hazırlanan Osmanlı belgeseli geçtiğimiz günlerde ABD'de yayınlandı. Belgeselde Fatih Sultan Mehmet Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemleri uzun uzun anlatıldı.

Hakkın ve adaletin koruyucusu olduğu ifade edilen Osmanlı Devleti'nin bütün din ve inançlara açık olduğu vurgulandı.

Belgeselde Osmanlı'nın fetih politikalarına ayrıntılı olarak değinildi ve fetihlerin dine ve etnik temellere dayalı olmadığı anlatıldı. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminde hazırlanan hukuk sisteminden de övgüyle bahsedildi. (makale harun yahya)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sevdaliyim.yetkinforum.com
 

BEKLENEN OSMANLI NASIL GELECEK?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SEVDA DENiZi :: -----TÜRKiYEMiZ KÖSESi----- :: Osmanli Tarihi-
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar