Sual: Kur’anda, (Resuller arasında ayrım yapmayız) denirken, hazret-i Muhammed’in diğer peygamberlerden üstün olduğu nasıl söylenir?
CEVAP
Tefsir kitaplarında, bu âyet-i kerimenin, (Yahudi ve Hıristiyanlar gibi, Peygamberlerden bazısını kabul edip, bazısını inkâr ederek ayrım yapmayız, hepsi de peygamberdir) demek olduğu bildiriliyor; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Resullerden kimisini kimisine üstün kıldık.) [Bekara 253]
(Nebilerden bazısını bazısından üstün kıldık.) [İsra 55]
Demek ki, Resullerin de, Nebilerin de birbirinden üstün olanları vardır. Peygamberlerin birbirinden üstün olduğunu kabul etmemek, bu iki âyet-i kerimeyi inkâr etmek olur.
Her peygamber kendi milletine geldi; fakat Muhammed aleyhisselam bütün âlemlere [insanlara, cinlere] geldi. Bir âyet-i kerime meali:
(Âlemlere [Cin ve insanlara, ilâhi azapla] korkutucu [uyarıcı] olsun diye Furkan’ı [Kur’anı] kuluna [Muhammed aleyhisselama] indiren [Allah’ın şanı] ne yücedir.) [Furkan 1]
Bir hadis-i şerifte de, (Beni insanların en iyisi bilmeyen kâfir olur) buyuruldu. (Hatib)
Allahü teâlâ, bütün peygamberlere (Yâ Âdem, Yâ Musa, Yâ İsa) diyerek ismiyle hitap ederken, Muhammed aleyhisselama, (Yâ eyyühennebiyyu, yâ eyyüherresul) yani (Ey sevgili Peygamberim) diye özel hitap ediyor. Bu hitap şekli de Onun diğer peygamberlerden üstün olduğunu göstermektedir.
Fatiha suresinde bildirdiği gibi, Allahü teâlâ Âlemlerin Rabbi’dir. Resulullah da âlemlerden üstün olduğu için, Rabbüke, Rabbike yani Senin Rabbin buyuruluyor. (Bekara 30, Saffat 180)
Birkaç âyet-i kerime meali daha:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107] (Hangi elçi âlemlere rahmet olarak gönderildi? Bu rahmet, yalnız insanlar için değil, bütün mahlûklar içindir. Hatta kâfirler bile faydalanır. Nitekim (Sen içlerinde bulunduğun sürece, Allah onlara [kâfirlere] azap etmez) buyuruluyor. (Enfal 33) Başka hangi peygamber için böyle buyuruldu?)
(De ki: “Ey insanlar! Ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği Resulüyüm.”) [Araf 158] (Her elçi bir millete gelmişken, Muhammed aleyhisselam bütün insanlara gelmiştir.)
(Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.) [Sebe 28]
(Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin. Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfat vardır. Elbette sen, en büyük ahlak üzeresin.) [Kalem 2-4] (En büyük ahlak sahibi olan, başka Nebi var mı?)
(Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!) [Duha 5] (Razı olana kadar nimet verecek. Başka hangi Peygambere bu nimetler veriliyor?)
(Allah ve melekleri, Nebiye salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin.) [Ahzab 56] (Başka hangi Peygambere bu makam veriliyor? Hangi peygambere Allahü teâlâ salât ediyor?)
Fetih suresinin, (Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderen Odur) mealindeki 28. âyet-i kerimesi de Resulünün getirdiği dinin ve kendisinin en üstün olduğunu göstermektedir. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Öğünmek için söylemiyorum, ben peygamberlerin efendisi, sonuncusu ve şefaat edicilerin de ilkiyim.) [Darimi]
Buhari ve diğer hadis kitaplarındaki bir hadis-i şerifte de bildirildiği şekilde, insanlar şefaat için Hazret-i Âdem’den itibaren bütün peygamberlere gidecekler, hepsi bir özür beyan edecek, sonunda Muhammed aleyhisselama gönderecekler. İlk şefaati Peygamber efendimiz yapacaktır.